Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Adayı Oktay Öztürk, Mersin Gazeteciler Cemiyeti ziyaretinde basın mensuplarıyla sohbet etti. Öztürk, günümüzde bazı kurumların bağımsızlığını yitirdiğini belirtirken, "Anadolu basını ise tek gücümüz ve güvencemizdir" diye konuştu.
"Gücümüzü 1920'lerin ruhundan alıyoruz"
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Mersin İl Başkanı Sebahattin Kılıç ile Mersin Gazeteciler Cemiyeti'ni ziyaret eden MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Adayı Oktay Öztürk'ü, Cemiyet Başkanı Ahmet Ünal ve cemiyet yöneticileri karşıladı. Öztürk'e cemiyet hakkında bilgi veren Ünal, "Mersin Gazeteciler Cemiyeti 1974 yılında kurulan bir meslek örgütü, 150 sarı basın kartlı üyemiz var. 50 civarında 212 nolu yasayla çalışan arkadaşımız var. Toplam 350 üyemiz var. Bölgenin en güçlü meslek örgütlerinden bir tanesiyiz. Ama gücümüz sayıca çok olduğumuzdan ya da televizyon, gazete, radyolardan değil. Asıl gücümüzü biz 1920'lerin ruhundan alıyoruz. Bağımsızlık için işgale karşı çıkan, ülkenin bölünmesine karşı olan anlayıştan alıyoruz. Kısacası Mustafa Kemal'le Samsun'a çıkan gazetecilerden alıyoruz. Kendimiz şanslı addediyoruz. Yeni dönemde bu kentten bakanlar, milletvekilleri çıkacaktır. Mersin'de sizin gibi değerli insanların birinci sıradan aday gösterilmesi ise bizleri mutlu etti. Gazeteciler olarak bizler tarafsızız ancak kentten tarafa tarafız. Bu süreçte ve önümüzdeki süreçte de hep birlikte mücadele edeceğiz. Sizler, bizler ve kent, takım olacağız" dedi.
"Basının kategorize edilmesini kabullenemiyoruz"
Türk basınının gücünü Mustafa Kemal'den aldığını aktaran Öztürk ise "Bu demektir ki hiç bitmeyecek bir güce sahipsiniz. Biz de onun ilkelerini kendimize ilke edinmiş vaziyetteyiz. Özellikle günümüzde buna çok fazla ihtiyaç duyduğumuzun farkındayız. Basın çok önemli bir güç, maalesef son yıllarda yukarılarda çok fazla güven duyabileceğimiz bir hava yok. Basının kategorize edilmesini bir kere kabullenemiyoruz. Herkesin sustuğu yerde susmaması gereken bir yapıdır. Öyle bir kalem ki oynatıldığı vakit hem mağdurların oluşmamasına sebebiyet vermeli, hem de haklının hakkını savunabilmeli. Ama maalesef biz şimdi yandaş medya, yoldaş medya diye kategorize edilmiş bir basınla karşı karşıyayız. Yukarılarda basın namuslu tabirini çok kullanamıyoruz. Ama Anadolu basını tek gücümüz ve tek güvencemiz de sizlersiniz. Her şeye rağmen kaleminiz bağımsız ve hür bir şekilde oynatılabiliyor. Bu bizim açımızdan, demokrasi açısından, demokrasinin rayından çıkmaması açısından, hatta birçoklarının dillerine doladıkları insan hakları ve özgürlükler açısından çok önemli bir güç. İnşallah böyle de devam eder" diye konuştu.
Erdoğan'ı kendi ifadeleriyle eleştirdi
Ziyarete katılan Mersin basını ile sohbet eden Öztürk, kendisine yöneltilen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın mitingleri hakkında ise "Cumhurun başı, Anayasayı çiğniyor. Bu Anayasa üzerine, bu Anayasa'yı koruyacağına dair yemin etti. Şeref sözü verdi. Anayasanın 101 ve 103'üncü maddesini pas pas haline getirdi. Böyle bir idare olmaz. İngiltere'de seçim yapılmış da 3 tane parti lideri beklenen oyu almamış da istifa etmişler. Tamam! Almanya'da da bir Cumhurbaşkanı, hakkındaki sadece 720 Avroluk bir yolsuzluk iddiası üzerine istifa etti. Sayın Cumhurbaşkanı bu kadar doğrulardan yanaysan, şaşı bakma dön yüzünü bir de buraya bak. Sonra senin dediklerine kulak asalım" eleştirisinde bulundu.