FARUK ERCAN CHP'DEN İSTİFA ETTİ
Erdemli Öğretmev'inde Basın Mensuplarına açıklama yapan Faruk Ercan şu açıklamalarda bulundu.
''2005 yılında Emekli olduktan sonra Ülkemizin içinde bulunduğu durumu göz önünün de bulundurarak CHP'de siyaset yapmaya karar verdim.
2009 yılında CHP'den Erdemli Belediye Başkan adayı oldum ve Erdemli'de ilk defa CHP'yi Parti binasından çıkararak halkla buluşturdum. Yollara çıktık yürüdük. Şu söylendi, belki çok oy alamadık ama evet bu parti ve çocuk memlekete gerekli. Doğru şeyler söylüyor denildi. Fakat geldiğimiz son tahlil de CHP'de şu konularda benden farklı düşündüğünü veya benim onlardan farklı düşündüğümü müşade ettim. CHP kendim için, Mersin için ve tüm Türkiye geneli için birşey öyleyecek olursam kendi iç mücadelesini bir türlü bitiremedi. Yani bir CHP'linin en büyük rakibi yine bir CHP'lidir. Bunu bitiremedik. Her gelende bunu devam ettirdi. Bu konuda çok mücadele ettik ama maalesef başaramadık. Partinin kendi içindeki birbirleriyle olan sorunlar, Ülke genelinde yapılması gerek işleri engelliyor, ve buna çarede üretilmiyor. Şu hiç duydunuz mu mesela , Erdemli'de CHP'nin bir sempozyum yaptığını bir konferans düzenlediğini, ufak defek eğlencelerin dışında halkla ilgili çalışma yaptığını, yani bu parti yapmıyor bunu, oysa zaman zaman partililer kendisiyle hesaplaşmalı, arkadaşlar ben bu partinin milletvekili aday adaylığını da yaptım orda da gördüm neler yapıldığını nelerin olup bittiğini, herkes birbiriyle kavgalı ve bu kavga bitmiyor. Bu arada da tabiki Partinin enerjisi kalmıyor, kamuoyunda halka anlatacağı birşey kalmıyor, projeleri kısır ikna edici olmuyor. Son Genel seçimlerde biliyorsunuz CHP kamuoyuna çeşitli vaatlerde bulundu ama bu projeler halkta kabul görmedi. Bunun nedeni ise CHP ile bir dil birliği, bir gönül birliği, bir inanç birliği kuramadığından CHP halkı ikna edemedi halkta oy vermedi. Ben isterim ki CHP milletin değerleriyle aynı çizgide aynı noktada olsun ben hep bunun için mücadele ettim ama başarılı olamadım.
CHP hep kendisini Cumhuriyet'in kurucusu sahibi olarak gördü. Türkiye'nin en ücra köşesindeki bir CHP'liye sorsanız Cumhuriyeti biz kurduk der, tamamdır, doğrudur ama Cumhuriyeti kuran bir partinin aynı zamanda kucaklayıcı ve demokrat olması gerekiyor. Yani yalnızca Cumhuriyeti kurmak yetmiyor, Cumhuriyeti devam ettirmek ve yaşatmak gerekiyor, Cumhuriyeti ileriye taşımakta ve Cumhuriyetin ilkelerini de taşıması gerekiyor. CHP'nin bunu becerdiğini düşünmüyorum ve dolayısıyla da halktan da oy alamıyor.
Bir siyaset yapan insanın siyaseti millete rağmen yapmaması lazım, siyaset milletle ve milletin değerleriyle birlikte olur. CHP Türkiye'nin her kesiminde olmalıdır, yalnız Çankaya'da değil, Mersin'in Bahçe mahallesinde değil, yalnız Trakya bölgesinde değil, Haritaya bakın Kırklareli'nden başlar, Akdeniz Kıyı şeridinde CHP var, Anadolu da ise yok denecek kadar az, CHP'nin buralarda olması için bir çabası da yok.
Birbirleriyle oturup bunu tartışamıyorlar. Niye biz milletten oy alamıyoruz. Soru tek ama çözüm üretecek o soruya cevap verecek kimse yok.
CHP bu sorunun cevabını bulmak zorundadır.
Fakat CHP şöyle birşey söylüyor millet bizi anlamıyor, o zaman sen kendini millete anlatamıyorsun.
Birde Son Zamanlarda CHP şöyle bir dil kullanmaya başladı ve bundan çok tedirginin ben, bir devşirme lafıdır gidiyor. Sağdan aday devşirmeyelim, soldan adam devşirmeyelim, yada ordan şunu devşirelim, devşirme kelimesinin Türkçe'deki karşılığı biliyorsunuz Osmanlı döneminde, Gayrimüslim çocukları devşirilir, endurumda okutulur dini değiştirilir vs. devlette gerekli yerlerde kullanılırdı. Bu dil Anadolu'da bilindiği için bu dili duyan herkes ülperiyor. CHP biz birşey şöyleriz halkta ona göre bize oy verir zannediyor. Hayır siz birşey söylersiniz halk ne anladığına göre oy verir, CHP'nin burayı kaçırdığını düşünüyorum. Bununla ilgili de bir ikna edici çalışmasının olmadığını düşünüyorum. Bu konu da da faydalı olamadım bu paryi yeki , yada ben kendimi anlatamadım bilemiyorum.
CHP'de teknolojinin imkanları kullanılmıyor. Çok enteresan yani son zamanlarda biliyorsunuz siyasette herkes teknoloji en etkili şekilde kullanıyor. Siyaset biliyorsunuz vekteröl bir büyüklüktür. Siyaset yaparken Teknolojiyi, sosyolajiyi, mantığı tarihi hatta inançları birleştirerek bütün bunların varlığıyla bir siyasi birikim meydana gelir. Ama CHP şöyle söylüyor. Biz Atatürk'çüyüz ve o zaman siyasetimizi bunun üzerine kurarız. Ben bunu da becerdiklerini düşünmüyorum. Atatürk herşeyi halkla beraber yapmıştır, halkın değerlerine göre yapmıştır. Ben CHP'nin Atatürk'ü anladığını da düşünmüyorum.
Değerli arkadaşlar son zamanlarda siyasette şu üç kelime çok fazla kullanılmaya başlandı, yalnızca CHP'de değil tüm partilerde bu aynı, Şerefsiz, Hain, Alçak bu üç kelime Anadolu insanının, Hacıbektaşı Veli'nin, Yunus Emre'nin, Mevlana'nın memleketine bu diyarlara yakışmıyor. Barışın dilini kullanamıyoruz, sevginin dilini kullanamıyoruz. Ben siyasetimi barışın kardeşliğin, sevginin dayanışmanın, birlik ve beraberliğin, var olmanın, faydalı olmanın üzerine kurmak isteyen bir arkadaşınızım. Herhalde bu konuda ya bende bir yanlışlık var, ya siyasi ortamda bir yanlışlık var. Ben bu kelimelerden tedirgin oluyorum.
Yukarıda saydığım sebeplerden dolayı bir süre siyaset yapmama kararı aldım ve Mensubu Olduğum CHP'den istifa ediyorum'' dedi.